ÖFKE KONTROLÜ (2)
Öfke yaşamımızı zorlaştıran bir duygu olsa da öfke kontrolüne başlama kararı her zaman kolay olmayabiliyor. Klinik tecrübelere göre bizleri öfke kontrolüne başlama konusunda kararsız kılan 5 önemli neden var.
- Soruna ilişkin belirsizlik yaşama:
Kişi kendini bu konuda yetiştirirse, soruna ilişkin belirsizlikleri ortadan kaldırabilir. Sorun çözme becerisi elbette, bilgi ve tecrübe ile sabittir. Her şeyin başı sevgi dediğimiz gibi aynı zamanda her şeyin başı bilgidir. Okumak, dinlemek, düşünmek. Düşünsene bir; bir sorunla karşılaştın. Zor bir karar vermek durumunda kaldın. Sinirin tepende ve hızlı düşünmek zorundasın. Bu anda şunu aklına getir: Yanlış yapacağın bir davranıştan sonra, olay yarın ulusal gazetelerde çıkmış ve akşam evinde tüm aile toplanmış bu olayı gazeteden okuyor ve seni yargılıyor veya değerlendiriyor. Eğer bu düşünceyi hızlıca aklından geçirebilirsen, mutlaka frene basacaksın. Yanlış yapmaktan kaçınacaksın ve bu kararı verdiğinde ister istemez sorunun çözümüne yönelecek ve bir şekilde sorunu çözeceksin. “Ya bir çözüm bulursun ya da sorunun bir parçası olarak kalırsın.” “Ya bir yol bul, ya yoldan çekil.”
- Problemin Çözülebilirliğine İlişkin Umutsuzluk:
Eğer problemin çözümünün zor olduğunu ve çözemeyeceğini düşünüyorsan, problem zordur ve çözemeyeceksin. Problem varsa çözümü de vardır. Sadece yaşlılık ve ölümün çaresi yoktur, diğer tüm problemlerin bir değil, bin bir çözümü vardır.
- Öfke’den Kendimiz Dışındaki Şeyleri Sorumlu Tutmak:
Yaşadığımız her sorunun sebebi bir başkasıdır diye düşünmek, en başta problemden kaçmak anlamına gelir. Japonlar bir problemle karşılaştıklarında; “Hoş geldin problem.” Diyorlar. Neden acaba? Çünkü, problem nasıl çözülür biliyorlar. Problemi çözebileceklerinden eminler ve çözüyor üstüne üstlük, başarmış olmaktan zevk alıyorlar. O halde; problem varsa çözümü vardır. Her problemin madem bin bir çözümü vardır, mesele yok. Telaşa gerek yok. Çözülecek, çöz…
- Öfke Kontrolünü Yanlış Tanıma:
Öfkeyi kontrol etme, yanlışı kabul etme ve teslim olmak değil, Soğukkanlı davranıp bize düşen yani bize yakışan şekilde davranmaktır. Yaşımıza, işimize ve eşimize göre davranmalı, problemlerin bizlerin birer öğreticisi olduğunu unutmamalıyız. Karşılaştığımız problemler, sıkıntılar, dertler, her ne ile karşılaşırsak bizim için bir fırsattır. Yaptığımız yanlışlar bizim en güzel öğretilerimizdir. Yanlış yapmaktan korkmamak, hatta her gün yeni bir yanlış yapmakta bir sakınca yoktur. Ancak; dün yapılan yanlıştan gerekli dersi aldığımıza göre, artık yaptığımız yanlışı bir daha yapmamamız gerekir.
- Tedavinin Etkinliğine İlişkin Umutsuzluk:
Öfkeyi kontrol edebilmek için içimizden 10’ a kadar saymak, genelde herkesin duyduğu bir yoldur. Bu davranışı o An’da yapmak zor olduğu bilindiği için umutsuzluğa ilk adım atılmış olur. Bu sadece bir yoldur. Hep söylüyoruz ya; her işin çözümünün bin bir yolu vardır. Bu bilinen sadece onlardan biridir. Her insan kendine göre başka yollar bulabilir, başka deneyimler edinebilir. Sana kızmış olan birinin yüzüne gülümseyerek, onun yumuşamasını sağlayabilirsiniz.