Son zamanlarda Gelir idaresi başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunun tahsilat konusunda sıkıntı yaşadığını verdiği tepkilerden çok net anlayabiliyoruz. Bu durum ticari hayata müdahale etme gereksinimi sonucunu doğurduğu için sıkıntı doğurmaktadır.
Maliyenin geçmiş dönem vergi borcu olanların banka hesaplarına bloke koyması ve daha sonrasında 21 Haziran 2016 Tarihli Resmi Gazete 471 no’lu tabliğ ile yayımladığı açıklamada her bir vergi dairesine 250.000,00 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin ilan edileceğini duyurmuştur.
Hemen ardında Sosyal Güvenlik Kurumu da 24 Haziran 2016 tarihli duyurusunda Kuruma 150.000,00 TL ve Üzerinde Sigorta Prim Aslı Borcu Bulunan İşverenlerin Kamuoyuna Açıklayarak listeyi de yayımlamıştır. Listenin en dikkat çeken tarafı ise sadece 150.000 TL nin üzerinde borcu bulunan 19.827 işverenin toplam borcunun 11 Milyar Türk lirası olması ve bunun da 2,9 Milyar liralık, yani % 26 lık kısmının ülke genelindeki toplam 987 Belediyenin borcundan kaynaklanıyor olmasıdır. Sadece Adana Büyükşehir belediyesinin SGK’ya olan toplam borcu 136 Milyon Türk lirasıdır.
Yani anlaşılan o ki ironi yapacak olursak; belediyeler vergi ve SGK borçlarını ödemek yerine bu paraları yol, su, elektrik olarak vatandaşa hizmete harcıyorlar.
Hizmete dayalı bu büyüme stratejisi maalesef her geçen gün ülkemizin borç stok oranını yukarıya doğru çekmektedir. Hazine Müsteşarlığı Merkezi yönetim brüt borç stokunu 31 Mayıs 2016 tarihi itibarıyla 700,5 milyar TL olarak açıklamıştır. Bu borç stokunun 452,3 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 248,1 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır. Bu borçlanma maliyetlerinden kurtulabilmemiz için üretime dayalı bir ekonomiye geçiş yapmamız gerekmektedir. Mali Müşavir Kenan KURT.