İmar Barışı, katliama dönüşmesin!
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Gebze Başkanı Ahmet Kadı düzenlediği basın toplantısında imar barışıyla ilgili düzenlemeye tepki gösterdi. Gebze ve çevresinin deprem bölgesi olduğunu belirten Kadı, yapı denetimi yapılmadan imar barışı kapsamına sokulacak her binanın depremde katliama neden olabilecek bir enkaz olma ihtimali taşıdığını açıkladı.
İMO Başkanı Ahmet Kadı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Uygulamaya sokulacak son değişiklikle kaydı olmayan yapılara ‘yapı kayıt belgesi’ verilecek. Bu şu anlama gelir; Yapıların kamu hizmetinden faydalanmasını sağlar elektrik, su gibi. Ama sadece bu değil, bir de kat mülkiyeti sorunu var. Neden? ‘Kaçak binamız var 5 katlı, satamıyoruz, 5 çocuğumuz var bırakamıyoruz’ vs. Bu uygulamayla böyle bir durumunuz varsa bir bedel daha ekstradan öderseniz sizi kat mülkiyetine geçiririz. Yani iskân vermiş oluruz. Bunlar ufak kelime oyunları. İskâna gerek kalmaksızın kat mülkiyeti vermiş oluyor.”
YIKILMASI GEREKEN BİNALARA YAPI KAYIT BELGESİ VERİLMESİ ÇOK SAKINCALI!
Denetimsiz şekilde verilen ‘yapı kayıt belgesi’nin çok sakıncalı olduğunu belirten Kadı açıklamalarını sürdürerek, “Bugün en fazla can kaybı yaşadığımız trafik kazalarına önlem almak için ne yapıyoruz? Araçları denetim altına alıyoruz, bakımlarını kontrol ettiriyoruz, zorunlu emniyet kemeri vs gibi zorlayıcı tedbirlere başvuruyoruz. Öyle ise yapılar, binalar konusunda deprem gibi çok büyük bir risk varken neden önlem almıyoruz? Neden hiçbir yapı denetimi yapmadan, aslında yıkılıp yeniden yapılması gereken binalara ‘yapı kayıt belgesi’ veriliyor? Bölgemizde en kötü ihtimalle 10-15 bin civarında riskli yapı var. Biz burada eski yapıların, riskli durumdaki yapıların yenilenmesi gerektiğini söylüyoruz. Mevcut ivedilikle dönüştürülmesi gereken yapıların tamamı insanların kullanımına açılıyor. Daha doğrusu ‘yapı kayıt belgesi’ veriliyor. Hâlbuki bu yapıların dönüştürülmesi gerekiyordu” diye konuştu.
DEPREM OLACAK, HEM DE ÇOK YAKINDA!
Kadın sözlerini şu şekilde sona erdirdi, “Freni olmayan arabayla trafiğe çıkmanın neticesi neyse, silahı olmayan askerle savaşa girmenin sonucu neyse, güçlendirilmemiş ya da yıkılıp yeniden yapılmamış eski yapılarla depreme girmenin de bir sonucu olacak. Bu deprem olacak hem de çok yakında. Bu nedenle konuyu çok önemsiyoruz ve buradan uyarıyoruz.
Son olarak söylemek istediğim şey şu; Eğer tedbir alırsanız ve gerekli önlemleri alırsanız asla bir daha ‘15 Temmuz’ yaşamazsınız ancak ‘19 Ağustos’ gibi bir depremi ne yaparsak yapalım yaşayacağız. Bundan kaçış yok. Önemli olan hasarı en aza indirecek önlemler almaktır. Aksi takdirde ‘İmar Barışı’nı sunanlara bu, ‘İmar kan davası’ olarak geri döner. Biz bu haliyle bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Mutlaka yapıların statik olarak bir incelemeden geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün meslek odaları olarak elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu söylüyorum. Mutlaka bu kanun uygulanmaya başlamadan önce bu sorunun aşılması gerekiyor. Aksi takdirde halkı geçmişten aldığımız dersi bugün yorumlayamadığımız için karanlık bir sona doğru sürüklemiş oluruz.”
Haber: Muhammed Hak Resul Albayrak