Gebze Sivil Dayanışma Platformu üyelerince oluşturulan Gebze Milli İrade Platformu üyeleri, darbe girişimini lanetlemek için “Büyük Gebze Yürüyüşü”nde bir araya geldi. Gebze Milli İrade Platformunca organize edilen ve binlerce kişinin katıldığı yürüyüş, Cumhuriyet meydanından başlayıp çarşı içinden geçilerek Kent Meydanında bildiri okunmasıyla ve İrfan Tatlı tarafından yapılan dua ile son buldu. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu üyesinin katıldığı yürüyüşte, Memur-Sen Konfederasyonu Gebze Temsilciliği ve bağlı oniki sendika üyeleri, Hak-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalar Gebze Şubeleri, Gebze İlkçev, İlim Yayma Cemiyeti Gebze Şubesi, Gebze İmam Hatip Lisesi Mezunları Ve Mensupları Derneği (Gilm-Der), İMH Gebze Şubesi, İHH Gebze Şubesi, Müsiad Gebze Temsilciliği, Gebze Tümsiad Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Gebze Şubesi, Gebze Din Görevlileri Derneği, Sağlık-Der Gebze Şubesi, Gebze Trabzonlular Derneği yer aldı. Darbeye karşı omuz omuza, millet burada darbeciler nerede, dik dur eğilme, bu millet seninle sloganları ile yürüyen platform üyeleri, yürüşlerini kent meydanı girişinde teşrik tekbirleri ile tamamladı. Kent Meydanında kurulan sahneden Milli İrade Platformunca hazırlanan bildiri, Gebze Milli İrade Platformu adına, Memur-Sen Gebze Temsilcisi Azmi TUNÇ tarafından okundu. Milli İrade Platformunca hazırlanan bildiri şu şekildedir;
MİLLETİN KADERİNİ
MİLLETİN KARARI BELİRLER
15 Temmuz 2016 Akşam Askerî Kamyon, zırhlı araç ve tanklarla ülke çapında tarihimizde karşılaşmadığımız şekilde, vahşi ve hainliklerle dolu bir darbe girişimi olmuştur. İlerleyen saatlerde, bu askerî kalkışmanın, ordu içinde yapılanmış sırtını bir üst akıla dayamış Fethullahçı terör örgütü/paralel devlet yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu subaylar tarafından sahneye konulduğu belirlenmiştir.
Ülkemiz, Onlarca yıldır sağlıktan eğitime, sanayiden kültüre, dış politikadan ulaşıma bir devrim gerçekleştirmiştir. “Dünya beşten büyüktür” söylemi ile yeni bir dünyaya olan özlem, istek ve dirayetini göstermiştir. Bütün dünyanın mazlum milletlerini, ırk-dil-din-mezhep farkı gözetmeksizin sahiplenmiş; onların ümidi haline gelmiştir.
Bunların darbe ile gerçekleştirmek istenilen şey;
– “Kral çıplak” diyemeyen “söz sahibi” olmayan, “kukla” ve “emir kulu” bir Türkiye’dir…
Milletine silah doğrultan kadın-erkek, genç-yaşlı demeden kurşun sıkan, Masum halkın üzerine tankları süren,
Halkına silah doğrultmayan, emirleri altındaki askerleri/silah arkadaşlarını başlarından vurarak şehit eden, başta milletin meclisi olmak üzere devletin kurumlarını bombalayan, ve
Milli iradenin gasp edilerek, Başkomutanı olan C.Başkanının suikast ile öldürülmeye çalışıldığı bu alçakça kalkışmayı:
Bu ülkenin anneleri, babaları, oğulları, kızları olarak nefretle lanetliyoruz.
Bütün bunların karşısında, milli iradeyi sahiplenen milletimiz, zorbalığa karşı kendini siper etmiş, ezilmiş, vurulmuş ve şehit olmuştur. Tankları durdurmuş, işgallere son vermiştir. Bütün dünyanın gözleri önünde menfur darbe girişiminin hiç silah kullanmadan nasıl durdurulacağının dersini vermiş ve tarihe geçmiştir.
Bu bağlamda;
Darbe teşebbüsünde milletinin safında yer alan şerefli ordu mensuplarına, dayatmalara direnip canı pahasına mücadele eden Polisimiz ve mülki erkanımıza,
darbenin ve tankların yolunu tüm imkanları ile kesen belediyelerimize,
tüm gücü ile meydanlara inen sivil toplum örgütlerimize,
meclisi, ölümü pahasına terk etmeyen milletvekillerimize,
okudukları salalarla tüm ülkeyi birlik saflarına davet eden Diyanet mensuplarımıza,
farklılıklarını bir kenara bırakarak darbeye karşı duran basınımıza,
Ülkemizi tek vücut haline getiren hükümetimiz ve siyasi parti liderlerimize,
Kararlılığı ve duruşu ile milletimize rehberlik eden Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a
Ve hepsinin üstünde kendi inisiyatifi ile sokaklara dökülen, yolları tutan, tankları durduran en büyük kahramanlığı gösteren Milletimize sonsuz şükranlarımızı sunarız.
Hem şehitlerimiz hem de darbelerin ilk mağduru olan sivil halkımız ve ülkemiz adına, darbecilerin bir an önce cezalandırılması yolunda gerekli her türlü adımı atacağımızı deklare etmek istiyoruz. Ve biliyoruz ki geciken adalet, adalet değildir.
Ülkemizde gerçekleşen 1960, 1971, 1980, 28 Şubat, 15 Temmuz darbe girişimleri ve muhtıralar kronik bir soruna işaret etmektedir. Kötü olandan daha beteri, onun gelenek haline gelmesidir. Siyasal istikrarın sağlanması ve bu sistem sorununun köklü bir biçimde son bulması yolunda her türlü girişim ve çalışmayı gerçekleştirmeyi bir borç biliyoruz.
Bizler, Milli İrade Platformu olarak insan haysiyet, onur ve şerefine; Milletin kaderine ve iradesine yönelmiş her darbe, terör ve kalkışmayı tanımadığımızı, lanetlediğimizi ilan eder ve sürecin her anlamda takipçisi olacağımızı, Başkomutanımız aksini söyleyene kadar meydanlarda, Millet iradesine sahip çıkıp demokrasi nöbetinde kalacağımızı beyan ederiz. Tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
Milletin kaderini Milletin kararı belirler.
