“DEMOKRASİYİ HEP BİRLİKTE SAVUNACAĞIZ!”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Gebze’ye gelerek Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde neden “Hayır” dediklerini anlattı.
Dün saat 10.00’da muhtarlarla kahvaltı yapan Kılıçdaroğlu, ardından işçilerle yemek yedi. Daha sonra 14.00’da Gebze Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi’nde Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerine seslenen Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Neden ‘Evet’ demeliyiz, neden ‘Hayır’ demeliyiz bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini istiyorum. Bütün vatandaşlarım sandığa giderken, oy kullanırken, bunu düşünerek, taşınarak, ölçerek, biçerek oy kullanmaları lazım. Öyleyse soruyorum; Bu anayasa değişikliği hangi sorunlarımızı çözecek? İşsizlik sorununu çözecek mi? Büyüme hızımızı arttıracak mı? Bütün komşularla kavgalıyız, bütün komşularla barışı sağlamak için bir düzenleme getiriyor mu? Taşeron işçilerimiz var, taşeron işçilerimizin sorununu çözecek mi? Bu anayasa değişikliği ekonomide istikrarı sağlayacak mı? Memlekete turist gelmiyor, otelciler sinek avlıyor. Bu soruna çözüm gelecek mi?
Hayır…
O zaman soru şu; Bu anayasa değişikliği; bu memleketin bu kadar derdi varken, sorunu varken niye milletin gündemine geldi? Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye’de rejim değiştirilmek isteniyor. Demokratik parlamenter sistemden vazgeçelim, otoriter tek adam rejimine geçelim diyor. Parlamenter sistem içinde milli kurtuluş savaşı verdik, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirdik, 15 Temmuz darbe girişimini püskürttük. Parlamenter sistem içinde düşünce özgürlüğünü getirdik, çok partili hayata geçtik. Bunlar bizim neyimize yetmiyor? Daha da geliştirebiliriz. Parlamenter sistem içinde yeri geldiği zaman hükümetten muhalefet olanlar sorularını sorsunlar. 1 kişi olsun, her türlü yetkiye sahip olsun, kimse ondan hesap sormasın. Bunun sağı yok, bunun solu yok, bunun ortası yok, bunun milliyetçisi yok, bunun ülkücüsü yok, bunun liberali yok, bu hepimizi ilgilendirir. Her vatandaş için demokrasi geçerli olmak zorundadır. Demokrasiyi sadece ben mi savunacağım? Hepimizin demokrasiyi savunması lazım. Her birimizin sorumluluğu var. Bende bayrağımı seviyorum, sizde bayrağınızı seviyorsunuz. Bende demokrasiyi savunuyorum, sizde demokrasiyi savunmak zorundasınız, beraber ortak mücadele etmek zorundayız” dedi.
Salonda bulunan CHP gençlik kolları ‘Özgürlük umudu Kılıçdaroğlu’ diye slogan atan gençlere Kılıçdaroğlu şu şekilde karşılık verdi:
Teşekkür ederim gençler. Şimdi slogan atma zamanı değil, şimdi düşünme zamanı. Çünkü bu bir parti meselesi değil. Bu bir memleket meselesi. Parti meselesi olsaydı; mitingler yapardık, konuşurduk, başka partilere çatardık. Öyle bir tablo yok. Bu bir demokrasi meselesi. Şimdi kavga etme zamanı değil, şimdi vatanı, milleti, bayrağı düşünme zamanı. Şimdi birlikte yaşama iradesini ortaya koyma zamanı.
Benim gibi düşünmeyen insanın da hakkını savunma zamanıdır şimdi. Diyorlar ki; Referandum sonucunda ‘Hayır’ çıkarsa memlekette kaos çıkar. Niye kaos olsun? ‘Hayır’ çıktığı zaman vatandaşlarımız diyecek ki “Biz demokrasiyi savunduk, biz özgürlüğü savunduk” ülkede rahat bir nefes alınacak. Sayın Cumhurbaşkanı seçimle geldi. 2009’dan beri zaten görevinin başında. Kimse bir şey diyor mu, hayır. Seçimle geldi, vatandaşlar seçti. Vatandaşın tercihi başımızın üstündedir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başbakanlık kurumu var. Niye kaldırıyorsunuz? Osmanlı Devleti’nde de başbakanlar vardı, adı da vezir-i azam idi. Bir de vezirler vardı onlarda bakanlardı. Şimdi biz koskoca tarihimizi de değiştiriyoruz. Biz tarihimize, örfümüze, geleneklerimize bağlıyız. Herkes görevinin başında iken neden kaos olsun?” diyerek devam etti.
Kılıçdaroğlu, “Referandumda başkan seçiyoruz, kaç başkan yardımcısı olacak? Kimse bunu sormuyor. Bazıları çıkıp diyor ki ‘Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor’ bende kendilerine bir çağrı yapıyorum; Siz de alın elinize 18 maddeyi, bende alayım elime 18 maddeyi, her şeyi siz belirleyin. Bana 15 dakika verin kendiniz yarım saat konuşun. Kim doğruyu söylüyor, kim yanlışı söylüyor görelim” diyerek sözlerine bu meydan okumayla son verdi.
