Keşişler ve yapılan araştırmalar, yapılan meditasyonların gerçekten bir amacı olduğunu gözler önüne seriyor: Gerçek süper kahraman keşişler ile tanışın.
Günümüzde insanoğlu olarak fiziksel güçlerimizi çok hafife alıyoruz. Aslında insanoğlu yapamadığı birçok şeyi teorik açıdan yapmak için müsait, ancak bazı eğitimlerden geçmesi gerekiyor.
Dünyaya neden geldik, niçin geldik, nasıl geldik gibi sorular kafamızı kurcalarken, insanoğlunun yaptığı bazı doğaüstü olayları da çözmeye çalışıyoruz. Meditasyon yaparak insanüstü güçlere sahip olan bazı keşişler olduğunu bilirsiniz. Bir usta sekiz ila on saat boyunca göz kapaklarını bile hareket ettirmeden meditasyon yapabiliyor. Kütle ve ağırlık arasındaki ilişkiyi bilen keşişler, bizim bilmediğimiz birçok şey biliyorlar. Donald Lopez, Michigan Üniversitesi’nde Budizm profesörüdür. Budist öğretileri ve Tibet çalışmaları üzerine uzmanlaşmış Lopez, bu yetenekleri tanımladı. Bu tanımlar;
“Aydınlanma ile kendi geçmiş yaşamlarınızın ve diğer varlıkların her birinin tam bilgisi, başkalarının düşüncelerini tanıma yeteneği, kendini iki katına çıkarabilme yeteneği de dahil olmak üzere her türden süperormal güçlere sahip olduğuna inanılıyordu. Havaya çıkması ve aynı anda vücudundan ateş ve su çekmesi ve bunun gibi birçok farklı özelliğe sahip olduklarına inanılıyordu.
Keşişler ve yetenekleri, prestijli üniversiteler tarafından incelendi. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörü Herbert Benson, araştırmacı ekibi ile Himalayalar’da yaşayan keşişleri inceledi. El ve ayak parmaklarının sıcaklıklarını 17 dereceye kadar yükseltebilen keşişlere tanık olan ekip, 1985’te Himalayalar’da 15.000 feet(4.570 metre) yükseklikte kış geceleri hayatına devam eden keşişlerle ilgili bir video hazırladı.
Sonuç olarak; bu özel yeteneklerin yapılıp yapılamadığını bilmiyoruz, ancak insanoğlu, sanıldığından çok daha fazla enerji üretebilen bir canlı. Enerji demek, ayrıca güç demektir. Kozmosun getirdiği yeteneklere güvenmek için çok çalışmak gerekiyor, ancak para kazanmayı bırakıp kendi yeteneklerimize yönelebilirsek insanoğlunun evriminde büyük adımlar atabiliriz. Bunun pek mümkün olmadığını söylemek gerekiyor. Fiziksel özelliğimiz yerine zekamızı kullanarak fiziksel özelliğimizi koruyacak teknolojik gelişmeler sağlayabiliriz. Sonuçta uçamıyoruz, ama bizi uçuracak alet yapabiliyoruz, bu da bir başarıdır.