Saadet Partisi Kocaeli İl başkanı Zafer Mutlu da insanları depremin değil ihmallerin öldürdüğüne dikkat çekti. Zafer Mutlu yaptığı açıklamada; “Şu bilinmelidir ki biz meseleye ne zaman rant elde etme gözüyle bakmayı bırakabilirsek ülkenin sorunlarını ancak o zaman çözebiliriz.” dedi.
Saadet Partisi İl başkanı Zafer Mutlu yaptığı açıklamada, “Ülkemiz geçen hafta yaşanan İzmir depremiyle bir kez daha büyük acılar yaşadı. Bu deprem, ülkemizin deprem gerçeğiyle yaşaması gerektiğini bunun önlemlerini almamız gerektiğini bize bir kez daha hatırlattı. 2020 yılı içerisinde dünyada 6,5 ve üzerinde şiddetle tam 14 adet deprem olmuş. Bunların içinde 7,4 ve 7,8 olanlar var. Bu depremlerde toplam ölü sayısı 170 ve maalesef bunlardan 155’i Türkiye’deki iki depremde gerçekleşti. 20 Ocak’ta Elazığ depreminde 41 vatandaşımız ve geçen hafta İzmir’deki depremde de 114 vatandaşımız vefat etti. Bu tablo bize “ Deprem öldürmez, bina öldürür” gerçeğini hatırlatmaktadır. Neden 2020 yılında dünyadaki 12 büyük depremde toplam 15 kişi ölüyor da biz de 2 depremde 155 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Türkiye’nin %75’i fay hattında bulunuyor. Kocaeli ilimiz en önemli Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde yer almaktadır.17 Ağustos depreminden sonra 21 yıl geçti. Her geçen yıl deprem riski artmaktadır. Bu 21 yılda biz halen hasarlı binaların yıkılıp yıkılmayacağını konuşuyoruz. Şehrin kentsel dönüşümü için yeterli çalışmalar yapılmadı. Belediyeler kentsel dönüşüm için gerekli stok alanlar oluşturmadı.İlçelerde belirlenen toplanma alanlarının hiçbirinde elektrik, su ve gerekli teçhizatlar kurulmadı. Bu kentte bırakın az-orta hasarlı binaların yıkımını henüz 20’nin üzerinde ağır hasarlı binalar yıkılmadı. Halbuki 1999 depremi öncesinde inşa edilen tüm yapıların kentsel dönüşüme tabi tutulması gerekmektedir. ” dedi.
Mutlu; “Şu bilinmelidir ki riski azaltmak ortadan kaldırmak daha sonra oluşacak enkazı kaldırmaktan daha az maliyetlidir. En son İzmir depreminin maliyeti nedir? Peki insan hayatının bir bedeli var mıdır?1999 depreminde en çok eleştirilen konuların başında gelen deprem yardımlarının akıbeti olmuştu. Gelen paralarla maaşların ödendiği söylendi durdu. 99 depremi sonrası deprem vergisi, özel iletişim vergisi, ihtiyaç akçesi gibi ek kaynaklar oluşturuldu. 18 yılda sadece Deprem vergisi olarak 35 milyar dolar toplanmış. Bunun dışında imar afları, imar borçları çıkartıldı. Buradan da ciddi kaynaklar oluşturuldu. Peki bu kaynaklara ne oldu, şimdi Eski Türkiye yok diyenler, depremden gelen paralarla maaşlar ödeniyordu diyenler bu devasa kaynağı ne için kullanmışlardır. Halen “ Kanal İstanbul” diye tutturan hükümetin öncelikle buraya ayıracağı kaynağı kentsel dönüşümü tamamlamaya ayırması gerekmekte değil midir? Şehrimizde Büyükşehirin bir iştiraki olarak Kent Konut kuruldu. Amaç kentsel dönüşümü sağlamak ve sosyal konut üretmekti. Ancak bu kuruluş kısa sürede kamu imkanlarıyla müteahhitlik yapan bir hüviyete dönüştü. Kentsel dönüşümü denetimlemeye yönelik olarak Sosyal Konut projesi üretmesi gereken Kent Konut’tan birer ikişer adet uzun vadeli senetlerle daire toplayan bazı siyasilerin ve bazı bürokratların vicdanları sızlamakta mıdır? Kent Konutu bu hale getirenler bunun hesabını verebilecekler midir? Şu bilinmelidir ki biz meseleye ne zaman rant elde etme gözüyle bakmayı bırakabilirsek ülkenin sorunlarını ancak o zaman çözebiliriz.” dedi.
- TEM polisi Dilovası’nda öğrencilerle buluştu - 23 Kasım 2024
- Darıca’da yangın: 2 kişi hastanelik oldu - 23 Kasım 2024
- İşte yılın ilk karı - 23 Kasım 2024
- Darıca’da motosiklet hırsızlığı - 22 Kasım 2024
- Bu araç kimin? - 21 Kasım 2024
- Sokağı kazdılar böyle bırakıp gittiler! - 21 Kasım 2024
- Dilovası’nda patlama: 1 kişi öldü - 20 Kasım 2024
- Kaymakam Kara’nın Darıca’ya Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı getirdi… - 20 Kasım 2024
- SEDAŞ, yine TBMM gündeminde… - 20 Kasım 2024
- Aranılan şahıslar Çayırova polisinden kaçamadı - 20 Kasım 2024