GEÇMİŞİ AFFET (8)
Şimdi, ona hissettiğin şeyler ne olursa olsun, onun gözlerinin içine bak. Ama yalnızca sevgiyle. Çünkü o sensin, senin yüzün. Sevgiyle gözlerinin içine baktıktan sonra ona söyleyeceğin iki cümle çok önemli. Bu seni onun varlığıyla ve evrenle birleştiren iki cümle. Evrenden, her şeyden kendini ayırdığın, büyük resmi göremediğin için yaşadın bunları. İki cümle.
“TEŞEKKÜR EDİYORUM.”, “SENİ SEVİYORUM.”
Bu iki cümle, seninle onu, çatışma ile çözümü bir araya getirecek. Teşekkür ediyorsun, çünkü o sana senin bir yüzünü gösterdi. Senin olmak istemediğin bir yüz olabilir bu. Ama en mükemmel yüzünü ortaya çıkarman için, önce sen olmayan yüzlerini kendine gösteriyorsun. Kendin olmayan yüzlerini görerek, en mükemmel oluş halini ortaya çıkaracaksın. Kendini hatırlıyor, her an yükseliyor, varlığın muhteşemliğini açığa çıkarıyorsun. Bunun için hayatında mutlaka çatışma yaratman gerekmiyor. Bir şeyleri öğrenmek için hayatında mutlaka zorluk yaşaman, düşmen, kafanı duvara çarpman gerekmiyor. Kafanı duvara çarpmadan da öğrenebilirsin. Acı çekmek burada öğrenmek ya da hatırlamak için kullandığın bir yöntemdi. Ama bu şekilde öğrenmek yerine her şeyi kolaylıkla, acı yaratmadan, sevgiyle, mutlulukla, bollukla hatırlayabilirsin. Acıyı kullanarak öğrenmek senin seçimin. Seçimin ne ise de onu yaşarsın.
Evrene bakarsan her şeyin kolaylıkla olduğunu görürsün. Evrende milyonlarca galaksi trilyonlarca trilyon yıldız var. Devasa boyutları ile doğal halleri ile dönüyorlar. Bir güç sarf etmelerine gerek yok. Bir tohum toprağa düştüğünde doğal hali ile çıkıyor. Bunun için ek bir güce, cabaya ihtiyacı yok. Her şey doğal haliyle ve kolaylıkla oluyor. Işığın müziğiyle birleştiğinde hayatında her şeyin kolaylıkla olduğunu göreceksin.
Gözlerin kapalı, o kişi karşında. Gözlerinin içine sevgiyle baktın. O muhteşem iki sözcüğü söyledin. Seni seviyorum, teşekkür ederim. Sonra ona sarıl. Bunu fizikselleştirebilir kendine sarılıyormuş gibi bir sarılma hareketi yapabilirsin. Bu sıcaklığı hissetmeni sağlayacaktır. Kendine sarılıyormuş gibi sarıl ona. Hisset sıcaklığını. Varlığını içine al. O senin varlığının içinde kabul etmediğin bir yüzün. O yüzünle bir arada olmak durumunda değilsin. Ama o yüzünü de kabul et. O da senin bir yüzün. Bir şeyi bırakman için önce kabul etmen gerekir. Kabul etmediğin, reddettiğin her ne varsa onları çoğaltırsın. Kabul, ruhunun, bedeninin şifasıdır.
Sarıldıktan sonra şunları söyle ona:
“Çok güzel anlar yaşadık, bir yüzümü gördüm ve çok güzel deneyimler kazandım. Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.”