İstihdam Seferberliği kapsamında 4 ayda bir milyon kişiye iş imkânı sağlandı. İstihdam seferberliğinin, sanayi kenti Gebze’deki yansımalarını ve mevcut işsizlik sorunlarını değerlendiren Gebze İŞKUR Hizmet Merkezi Müdürü Ayhan Kutlu, istihdam teşvikleri hakkındaki tartışmalara ve asgari ücret konusuna da değindi.
İstihdam edilen bir milyon kişiden 6 bin 500’üne Gebze İŞKUR aracılığıyla iş imkânı sağlandığını dile getiren Gebze İŞKUR Hizmet Merkezi Müdürü Ayhan Kutlu, yılsonuna kadar hedeflenen rakamın 20 ila 30 bin civarında olduğunu söyledi. Bölgede Türkiye’nin başka hiçbir yerinde olmayan bir işgücü piyasasının olduğunu ancak bu durumun belirli bilinç düzeyine ulaşmamış kişilerce istismar edildiğini söyleyen Kutlu, “Aynı insanların farklı farklı işlere girip çıkması söz konusu. Bir örnek vermek gerekirse; bölgemizde 250 bin sigortalı işçi var. Ama 2016 yılı boyunca işe giriş sayısı yüzde 35’dir. Ne demek bu; aynı kişiler birkaç defa işe girip çıkmış. Operatörlük yaparken çıkmış, paketleme işine girmiş. Diğer fabrika 100 lira fazla veriyorsa, hemen oraya geçmiş. Tabi hepsinde belgeleme sorunu var. Dolayısıyla bölgede fazla seçenek olması istismar ediliyor ”dedi
EN BÜYÜK İŞSİZLİK SORUNU İŞ BEĞENMEME
Bölgede, iş beğenmeme olarak adlandırılabilecek farklı türden bir işsizlik sorununun olduğunu dile getiren Kutlu, “1 Ocak – 27 Nisan 2017 tarihleri arasında kurumumuzda kayıtlı iş arayan 500 kişiyi araştırdık. Bu insanlardan yüzde 28 i çalışırken işsiz kalmış. Ya işveren çıkarmış ya da kendisi istifa etmiş. Yüzde 64,8’i daha iyi şartlarda iş arıyor. İş var normalde ama daha iyi bir iş için iş arıyor. Yüzde 4,4’ü de ilk kez iş hayatına atılmak için iş arıyor. Daha da önemlisi bu kişilerden yüzde 44,6’sı hali hazırda sigortalı bir işte çalışıyor. Yine de daha iyi bir iş arıyor” dedi.
GEBZE’DE 34 BİN İŞSİZ VAR!
Gebze İŞKUR bünyesinde kayıtlı işsiz sayısının 34 bin olduğunu, ancak gerçekte 20 bini aşmadığını söyleyen Ayhan Kutlu, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Şu an bizde kayıtlı olan işsiz sayısı 34 bin, bu kişilerin yüzde 44’ü hali hazırda sigortalı bir işte çalışıyor. Yani doğrudan baktığımızda bizim bölgemizde işsiz sayısı 20 bini geçmiyor. Yüzde 44,6’sının zaten maaşı var, yüzde 31,2’si işsizlik maaşı alıyor. Yani biz de kayıtlı her 4 kişiden 3’ünün zaten geliri var. Bizim bölgede kimler işsiz söyleyeyim; öncelikle iş beğenmeyenler, ağır, zor, pis iş deyip iş seçenler, eğitim düzeyi itibariyle kendi mesleğine uygun iş bulamayıp çalışmamayı tercih edenler, ama bu kişiler çalışmayı yeğlerse kendi işi dışında mesela bir fabrikada pekâlâ çalışabilirler. Eğitim düzeylerine bakacak olursak; iş arayan her 100 kişiden 1,8’i okur-yazar değil, sadece okur-yazar olan sayısı yüzde 1, ilköğretim mezunu oranı yüzde 37, ortaöğretim mezunları yüzde 35, ön lisans mezunları yüzde 12, lisans mezunları yüzde 12,8, yüksek lisanslar ise yüzde 0,2. Bu şu demek; bizde iş arayanların yüzde 25’i yüksekokul mezunu. Yani vasıflı insanlar kendilerine uygun bir iş olmayınca çalışmamayı tercih ediyorlar. Bizde ki işsizliğin büyük bir kısmı buradan geliyor.”
İSTİHDAM TEŞVİKLERİ İSTİSMAR EDİLEMEZ!
İşverenin; ilk 3 ay devlet tarafından desteklenen işçiyi, 3 ay sonunda işten çıkarıp yerine İŞKUR üzerinden yeniden işçi alması gibi durumların, ‘teşvikler istismar mı ediliyor?’ şeklindeki tartışmalara yol açması hakkında konuşan Kutlu,“İŞKUR’un teşviklerinden biri olan, istihdam edilen kişinin ilk 3 ay boyunca sigorta ve maaş giderlerinin devlet tarafından karşılanması sistemi, istismar edilmeye uygun bir sistem değil. Diğer teşvik projeleri de aynı şekilde. Bu projeler, yapıları itibariyle istismar durumlarına uygun olmadığı gibi denetim mekanizmaları da gayet güzel işliyor. Ayrıca şikayetler de ciddi bir şekilde inceleniyor.” dedi.
ASGARİ ÜCRET YETERLİ DEĞİL!
Asgari ücretin bir ailenin geçinebileceği bir miktarda olup olmadığı konusunu da değerlendiren Kutlu, “Asgari ücreti geçtiğimiz yıllarla kıyasladığımızda ciddi bir artış var. İşveren yönünden baktığımızda, işçinin maliyetlerinin az olması çok önemli ama ne var ki çalışan açısından baktığımızda, tabi ki yetersiz. Ama bir karı koca ikisi birlikte çalıştığında, bir aileyi geçindirecek rakamı bulduğunu tahmin ediyoruz. Tabi gönül ister ki, rakam daha yukarıda Avrupa düzeyinde olsun. Ama tabi bu bizim değil, işçi-işverenin değerlendireceği bir konu” ifadelerini kullandı.